Kırk Hadis Şerhi

Sadreddin Konevî tasavvuf düsüncesine kazandirdigi boyutlar ve kendisinden sonrasina etkileriyle “dönüm noktasi“ olmus bir sufî-düsünür. XIII. asirda yasamis olan Konevî’nin eserleri iki temel özelligiyle dikkati çeker. Birincisi; bu eserler sayesinde Konevî’ye ulasan birikim sistemli bir bütünlüge kavusmustur. Ikincisi ise; eserleri etrafinda olusan ekol, tasavvufun daha sonraki gelisimine gözardi edilmez etkilerde bulunmustur. Elinizdeki kitabi disinda su eserlerini zikretmek mümkündür: Fâtiha Tefsiri, Miftâhü’l-gayb, en-Nefehâtü’l-ilâhiyye, el-Fukûk fî kelimâti müstenidâti Fusûsi’l-hikem, el-Mürselât, en-Nusûs fî tahkîki tavri’l-mahsûs, Serhu Esmâillâhi’l-Hüsnâ, Tebsiratü’l-mübtedî ve tezkiretü’l-müntehî. Kirk Hadis Serhi’nin bu eserler arasinda dikkat çekici bir yeri vardir. Bilindigi gibi Islam ilim geleneginde “kirk hadis“ derlemeleri yapilagelmistir. Anadolu’nun büyük sûfî düsünürü Sadreddin Konevî de böyle bir derleme yapmis, ancak sadece hadisleri aktarmanin ve zahirî anlamlari üzerine açiklamalar yapmanin kendi kariyeri açisindan yeterli olmayacagina kanaat getirmistir. Hadis kriterleri bakimindan sahih olan kirk hadisi seçip bunlarin içerdigi derin anlamlari aktarmanin daha isabetli oldugunu düsünen Konevî, hazirladigi eserle hadis-i seriflere tasavvufî yaklasimin yetkin bir örnegini sergilemistir. Derûnî anlamlar konusunda herkesin ayni kavrayis seviyesinde olmadigini da hesaba katarak yorumlarini“gizleme“ ve “ifsa“ arasinda bir yöntemle ortaya koymustur.