Kibritleri Çok Seven Küçük Kız

“Kardesimle ben kâinatla bas etmek zorunda kaldik, çünkü baba bir sabah, daha gün agarmadan, ruhunu sessizce teslim etti. (...) Kardesimle bana parçalanip dagilmamamiz için emirler gerekliydi, bu bizim yapi harcimizdi. Baba olmadan hiçbir sey yapmasini bilmiyorduk. Kendi kendimize yapabildiklerimiz tereddüt etmekten, var olmaktan, korkmaktan, aci çekmekten ibaretti.”Kibritleri Çok Seven Küçük Kiz, daha önce iki kitabini yayimladigimiz Kanadali yazar Gaétan Soucy’nin 1998 yilinda dünya edebiyat sahnesinde büyük bir heyecan ve begeni uyandiran hatta bir basyapit olarak karsilanan ilk romani. Bir tiran olan babalarinin ölümünün ardindan, dis dünyayla hiç iliski kurmadan yasadiklari malikânenin disindaki hayatla ve nasil kullanacaklarini bilemedikleri özgürlükleriyle basa çikmayi ögrenmeye çalisan iki çocugun sasirtici ve sarsici hikâyesi; istisnai ve olagandisi yazar Soucy’nin edebî dehasinin en çarpici örnegi.