Ketum Kahraman

“Bu ülkede küçük de olsa bir uygarlik alani yaratmak olanaksiz,” diye geçirdi aklindan. “Barbarlik her seyi önüne katip sürüklüyor.” Karamsarliga kapildigi zamanlarda yaptigi gibi yine, gençliginde gidip baska ülkelerde kendine bir yasam kurmak yerine, burada, Lima denen bu korkunç sehirde kalmaya karar vermekle ne kadar yanlis bir sey yapmis oldugunu düsündü.
Peru’da iki sehir ve iki patron. Baskent Lima’da sigortaci Ismael Carrera, tasra günesinin altinda kavrulan Piura’daysa nakliyeci Felícito Yanaqué.
Bir tarafta Felícito’nun, kapisina sikistirilan örümcek imzali haraç mektubuna meydan okumasiyla degisen hayati. Diger taraftaysa ikinci baharinin zirvesindeki Ismael’in ailevi antikaliklari yüzünden kabagin, sadik dostu ve sirketinin yöneticisi Don Rigoberto’nun basinda patlamasi. Tam da emeklilik hayalleri kurarken...
Mario Vargas Llosa, Don Rigoberto'nun Not Defterleri, Üvey Anneye Övgü, And Daglarinda Terör ve Palomino Molero'yu Kim Öldürdü romanlarindan karakterlerle renklendirdigi, sürükleyiciligiyle arkasi yarinlara tas çikaran bu kitabinda dalaverenin evrenselligini bolca tebessümle gözler önüne seriyor.