Son dönemde, isgal eylemleri ve isgal hareketlerinin siklikla gündeme geldigi görülüyor. Ev isgalleri, toprak isgalleri, fabrika isgalleri gibi birçok isgal deneyimi daha çok dikkat çekiyor; çünkü artik isgal daha görünür, daha kitlesel ve daha sik basvurulan bir eylem biçimi. Bu konuda Türkiye için Gezi Direnisi' nin bir milat oldugunu belirtmek gerek. Gezi Direnisi, hükümetin ve sermayenin isgali karsisinda bir "karsi-isgal" olarak patlak vermisti. Doganin, kentin ve insanin metalastirilmasini kapsayan ve farkli yasam tarzlarina tahammül edemeyen bir büyük isgale, isgalciye karsi doga ile insanin uyumuna, doga ile insanin uyumunu saglamaya yönelecek baska bir kent tahayyülüne, kamusala, müstereklere, farkli yasam tarzlarina ve kimliklerin zenginligine sahip çikmak anlaminda bir "karsi-isgal". Ezilenlerin, sömürülenlerin ve dislananlarin "karsi-isgali"...Yasamlarina ve geleceklerine sahip çikmak için sokaklari, caddeleri, meydanlari dolduran kalabaliklar; fabrikalari isgal ederek patronsuz ve sömürüsüz bir üretimin, hatta baska bir çalisma biçiminin de olabilecegini gösteren isçiler; maden sirketleri, barajlar, otoyollar ve kapitalist çiftliklerin talani karsisinda topraklarina, nehirlerine sahip çikan kir emekçileri, simdi, sirketlerden, borsalardan ve devletlerden olusan, insani, yasami, dogayi ögüterek isleyen ve adina kapitalizm denen bu cansiz, soguk makineye karsi, bedenleriyle, bilinçleriyle, ruhlariyla, hisleriyle direniyorlar. Ne kolluk güçleri karsisinda geri çekilen ne de sinir taniyan bu direnisçiler, sadece bir hükümete, sadece bir ya da bir grup emperyal devlete ya da çok uluslu sirkete karsi degil; neoliberal politikalara, otoriter yönetimlere, biyopolitik tahakküm biçimlerine, savaslara, ekolojik tahribata, patriyarkaya, ayrimci politika ve uygulamalara, finansal piyasalarin tasallutuna, tüketim ve borç döngüsüne, yabancilasmaya, issizlige, yoksulluga, yoksunluga karsi bir kez daha harekete geçiyorlar ve "reddediyoruz" diye haykiriyorlar: Biz yüzde 1' e karsi yüzde 99' uz! Ve sadece reddetmekle kalmiyoruz, baska bir toplumsal yasamin mümkün oldugunu biliyor ve isgal ettigimiz her yerde bunu bugünden kuruyoruz!Bu kitap, artik sadece oy kullanmak, protesto etmek, miting düzenlemek, greve gitmekle sinirli kalmayanlarin, kalamayanlarin, yani yerinde duramayanlarin; isgal ederek, müstereklestirerek, mesullenerek gelecegi bugünden kurmaktan söz edenlerin ve bu sözü gerçeklestirmek için bir araya gelenlerin, su anda dahi yazilmaya devam eden öyküsüdür.(Tanitim Bülteninden)
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli