Karakalpak Kızı

1900’lerin basi... Rusya’da devrim oluyor... Ve bir Karakalpak kadinin, beraberinde bir Karakalpak köyünün kaderi degisiyor...Cumagül’ü annesininkinden farkli bir kader beklememektedir. Yillar önce bay (bey) olan babasi tarafindan annesi çocuguyla birlikte nasil kapi önüne konulduysa, yillar sonra o da kizi ile sokaga atilip kaderine terk edilecektir. Kaderini kendi elleriyle yaratmak için evlenecegi kisiyi kendi seçmesine ragmen, bunu degistiremez Cumagül. Kucaginda çocuguyla sokaga atiliverir bir gün... Bu anneden kiza geçen bir kader degildir aslinda. Bunun degisebilecegini, odun satmak için kasabaya gittigi ilk gün, tesadüfen duydugu miting konusmalarindan ögrenir Cumagül: Kadinlar da erkeklerle esit haklara sahiptir...O günden sonra hem Cumagül’ün hem de Karakalpak köyünün kaderi degisir...Karakalpaklarin ünlü yazari Tulepbergen Kaipbergenov’un bu degisimi anlattigi Karakalpak Kizi degisim süresince yasanan zorluklari, baylarin (beylerin, toprak agalarinin) devrime karsi tutumunu, devrimin tüm Sovyetler’de hayat bulmada, hayatlari degistirmede karsilastigi zorluklari bir küçük Karakalpak köyünü kendine sahne seçerek anlatiyor. Ve ortaya hem bir kadin, hem bir tarih, hem bir devrim romani olarak okunacak keyifli bir roman çikartiyor.