Jake Ransom ve Kral Kurukafa’nın Gölgesi

Tam üç sene önce Jake ve Kady Ransom adina gelen gizemli bir paketle baslar her sey. Paketin içinden ortadan ikiye ayrilmis altin bir Maya sikkesi, annelerinin eskiz defteri ve bir de babalarinin not defteri çikar. Ancak arkeolog anne babalari, Maya uygarligina ait kayip yerlesim yeri arastirmalarindan dönmeyi basaramazlar. Jake ve Kady, anne babalarinin bulduklari kalintilarin sergilenecegi müzeye davet edilmeleriyle bir bilinmezlige adim attiklarinin farkinda degildirler. Müzede karsilarina çikan Kukulkan Piramidi, onlari eski ve modern dünyanin bir arada oldugu tehlikeli bir diyara sürükler. Simyanin kristallerle yönetildigi, nesli tükenmis dinozorlarla, Vikinglerin, Mayalarin, Romalilarin ve Kizilderililerin bir arada yasadiklari ürkütücü, tehlikeli ve bir o kadar mucizevi bir diyara... Ancak Jake ve Kady tüm bunlari neden yasadiklarini çözmeye çalisirlarken, Jake’in kulaklarinda tek bir ses çinlamaktadir. Karanliga çekilirken duydugu o soguk ses... Kral Kurukafa’nin sesi... “Bana gel...“ (Tanitim Bülteninden)