Yazarın kendi çocukluğundan ilham alarak yazdığı İçinde Doğduğum Beden’de, gözünde bir rahatsızlıkla doğan bir kızın 1970’lerdeki hayatına görme kusurunun etkileri yanında dönemin baskın ideolojilerinin etkileri de damgasını vurur: annesi ile babasının açık evliliği, militan öğretmenler, hippi komünler, cinsel özgürlük ve sonuçları. Fiziksel ve psikolojik özellikleri onun toplumun marjinal kesiminde yaşayan insanları ruh akrabaları olarak görmesine neden olur. Bir psikanalistin kanepesinde dile dökülen bu monologda yazar, en mahrem sırlarını ve kendi varlığına verdiği anlamı ortaya koyar.
Nettel, genç bir kız olarak bir portresini çizmek için bizi Mexico City’den Fransa’da Aix-en-Provence’a ve sonra da geriye götürerek, zor kazanılmış ve ağır anılarını parlak bir mizah duygusuyla, hassas ve korkusuzca yazıya döküyor. Bu sayfalarda, Nettel’in hikâye anlatıcılığı deneyimi ilhama ve gerçekliğin yeni ve afallatıcı bir algısına dönüştürüyor.
“Nettel’in gözü nesneleri hafifçe deforme ediyor ve belli belirsiz ama kalıcı bir gerilime dönüşerek bizi nahoş, huzursuz ve hatta rahatsız eden bir gerçekliğe daldırıyor; nesrini dünyamızın üzerinde parlayan yabancı bir güneş gibi aydınlatan bir bakış bu.”
Valeria Luiselli, Dişlerimin Hikâyesi, Kayıp Çocuk Arşivi ve Kalabalıkta Yüzler kitaplarının yazarı
“Benim neslimin edebiyatında, Guadalupe Nettel’inki kadar kişisel ve aktarılamaz bir dünya keşfetmeyeli uzun zaman olmuştu.”
Juan Gabriel Vásquez, Costaguana’nın Gizli Tarihi, Gammazcılar,
İtibarlar ve Düşen Şeylerin Gürültüsü kitaplarının yazarı
“Nettel varlıklara içkin bilinçaltındaki güzelliği ortaya koyuyor ve ruhunun mahremiyetini acı verici bir şekilde inceliyor.”
Magazine Littéraire
“Guadalupe Nettel’in hikâye anlatıcılığında sergilediği güç muhteşem.”
Typographical Era
Yazar Adı
Guadalupe Nettel
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli