Derdin yoksa derdin çok demektir!
Dert dediğin kaliteli olmalı, ulvi olmalı, hoş olmalı, kişiye seviye kazandırıcı olmalı. Dert dediğin kişiyi diri kılmalı.
Kişiyi olgunlaştıracak, ya da aşık yapacak, onu derman peşinde koşturacak bir dert. Kendisini seçen adamlar yetiştiren dert. Kendisini yoldaş ,arkadaş, hemdert bilenlerin aradığı dert.
"Derman arıyorsun derdine, a şaşkın derdin sana derman ya!" diyenlerin işaret ettiği dert. Yunus Emre bu derdi şöyle dile getirmiş:
"Kişşi dertlu olıcak derman istegen olur
Kendu derdi dermanın sormayan aşık mıdur"
Dert adamı söyletir, aşk adamı inletir... Ama ne söyletir? Şikayet mi? İnilti mi? Sızlama mı? Ah vah etme mi?
Gidip derdini bir şikayet kayasına dökme mi? Karşısına sabır taşını alıp inleme mi?
Derdimle balım hoş diye sevinen; "nerden düştüm bu derde ben" der mi?
Gerçek aşıklar, kaliteli derdi olanlar, derdini derman bilenler böyle demezler. Ya ne derler?
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli