Çocukluğumun ve gençliğimin uzun inziva eğitimi, benim duygusallığın ayak bağlarından sıyrılarak kesinlikle özgür bir insan olmamı sağladı; gerçeğe susamış bir insan, nefsin, çıplaklığın aşikâr yalnızlığıyla yüzleşmeye cesareti olmayanların pek meraklı oldukları küçük ödülleriyle yetinmeyi bilmeyen biri olarak yetiştim.
Hiçbir şeye tutunma.
Hiçbir şey arzulama.
Hiçbir şey bekleme.
Hiç olmayı bil...
Her Melek Korkunçtur, erişkinlik yolunda bir kız çocuğunun öyküsüdür. Engel tanımayan, her şeyi silip atan bir boranın estiği bir geceye doğar. Dengesiz bir annenin, ilgisiz ve soğuk bir babanın çocuğu olarak, aynı şekilde hiddetli çalkantıların yaşandığı bir evde büyür. Uyumaz, kendine ve çevresine hiç durmadan, kimsenin yanıtlayamadığı, düşünmek bile istemediği sorular sorar; buzdağının görünmeyen kısmının, derinlerin dibindeki ışığın peşine düşer.
Ama Her Melek Korkunçtur aynı zamanda dünyanın benzersiz güzelliğinin de keşfidir. Genç kız ve kadın olma yolunda, şairlerin, yazarların, aşkların, dostlukların tadını çıkaran bir kız çocuğunun öyküsüdür.
O küçük kız, o genç kız, o kadın, bu kitabıyla en öznel ve cesur eserini, hayata dair en çılgın ve en derin felsefesini sunan Susanna Tamaro'dur.
Şairin dediği gibi, "Her melek korkunçtur".
Çünkü güzelliğiyle dehşet uyandırır, huşu verir; kırık kanatlarımızla, karanlıktan doğup bilinmeze açıldığımız yaşamın suretidir o, tıpkı gri bir duvarın dibinde patlamış, güneşi yankılayan bir mimoza gibi.
Çünkü yaşamak demek, kuşanmak zorunda kaldığımız zırhı söküp atarak yeniden, yeniden başlamak; zehri panzehire, nefreti aşka, acıları tükenmez bir sevince dönüştürmek demektir.
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli