“Şefin, yönettiği yapıtın bestecisine saygısı, partisyonu iyi okuyup doğru aktarmasına bağlıdır. O besteci çağlar ötesinden de olsa, kendi vatandaşı da olsa, şefin sorumluluğu aynıdır.”
“Orkestra şefi bir eseri iyice çalışan, özümseyen, kendi benliğiyle benzeştiren, sonra da o güne kadar edindiği kültür ve bilgiler doğrultusunda onu orkestradan almasını bilen kişidir.”
- Gürer Aykal
Orkestra şefinin sazı, orkestrasıdır. Besteci, yorumcu, dinleyici üçgeninde uyumlu bir yorum elde etmek için şefin mutlak otoritesi gerekir. Orkestrada tek karar şefindir. Hatta, “demokrasi yoktur” deyişi, herhalde bir tek orkestra ortamı için geçerlidir.
Orkestra şefliği, müziğin en uzun eğitim gerektiren dalıdır. Diğer dalların aynı yaştaki yorumcularına göre, daha fazla olgunluk ve özgüven gerektirir. Şef, üyelerin güvenini salt otoriteyle değil, onların yeteneklerini değerlendirmesiyle kazanır.
Gürer Aykal 11 yaşında başladığı konservatuvar eğitimini 26 yaşında tamamladı; önce keman, sonra kompozisyon mezunu oldu. Sonunda gönlünde yatan şeflik diplomalarına, İngiltere ve İtalya'da kavuştu.
Gürer Aykal'ı tanıtan ve onun icrasını duyuran bu kitabın, orkestra ailesini merak edenlere bir rehber olmasını ve genç müzikçileri de o aileye girmek için özendirmesini diliyorum.
- Evin İlyasoğlu
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli