Grimm Masalları

Sansli Hans
evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Hans adinda bir oglan varmis. Yedi yil bir ustanin yaninda çalismis, yedi yil boyunca: ’’Ustacigim! Çiraklik yillarim doldu, annemi göresim geldi,yaninda bunca yil emek verdim, alacagimi ver de gideyim artik’’ demis. Ustasi da: ’’Sen bana bunca yil cani gönülden, sadakatle hizmet ettin. Ben bunun altinda kalir miyim! hak ettigin ücreti verecegim sana’’ demis.Sonra Hans’a bir külçe altin uzatmis; altin da hans’in kafasi kadarmis. Hans, mendilini çikarip külçe altini sarip sarmalsamis, sonra omuzuna attigi gibi evin yolunu tutmus. Yolda sallana sallana yürüyüp, adim adim ilerlerken, karsidan gelen bir atliya ilismis gözü, Atli civelek bir atin üzerine kurulmus, neseli neseli yanindan geçerken
Hans basini çevirip sesini yükselterek söyle demis: ’Ah ah, su atin üzerinde yolculuk etmek ne güzeldir kim bilir! Bir sandalyede oturur gibi oturuyorsun, ayaklarin tasa falan takilip tökezleyemez, ayakkabin eskimez, hiç farkina varmadan kus gibi uçup varirsin gidecegin yere. ’Bunu duyan atli, atini durdurarak: ’Madem öyle, ne diye yayan gidersin peki?’ diye sormus.
(Kitabin Içinden)