Sosyal medyada, haber kanallarında, mahallede, çocuğumuzun okuduğu okulda, hatta belki de birebir kendi çocuğumuzun ağzından işittiğimiz, şahit olduğumuz kötülük haberleriyle nefes alamaz hâle geldik. Üstelik büyüklerimizin de dediği gibi “Dünyanın binbir türlü hâli var,” ve bizler de mesele çocuklarımızı korumak olunca oldukça tedirginiz.
Günümüzde anne-babaların motivasyonu artık, “Çocuğum iyi bir eğitim alsın,” isteğinden öte “Çocuğum güvende olsun,” yönünde.
Kaygılıyız.
Koruma odaklıyız.
Ancak çocuğumuzu korurken kendimizi kolaylıkla bir başka çocuğu etiketlerken buluyoruz. Ve onun da aslında henüz bir çocuk olduğunu çoğu zaman unutuyoruz.
Oysa bu hikâyede pek çok karakter var; zorbalık davranışında bulunanlar, mağdurlar ve üzerinde hiç durulmasa da bu olaylara tanıklık edenler. Ve olaylar bu raddeye gelene kadar yaşanan imkânsızlıklar, içine doğulan aileler, çevresel koşullar, yanlış uygulanan politikalar…
• Peki, gerçekten nedir zorbalık?
• Aileler, öğretmenler ve okullar olarak çocuklarımızı zorbalığa karşı nasıl koruyacağız ve nasıl bilinçlendireceğiz?
• Hem kendileri hem de sınıfındaki öğrencileri için endişelenen ve ne yapacağını şaşıran öğretmenler ne yapmalı?
• Veliler çocuklarının yaşadıkları bu çatışmalara nasıl ve ne zaman dâhil olmalı?
• Çocuklarımızın başkalarına karşı empati duyan, sınırları bilen, vicdanlı, adil bir yetişkine dönüşebilmesi nasıl mümkün?
Öğrenciden öğretmene, yöneticilikten danışmanlığa uzun yıllar boyunca merceğini hep “eğitim” meselesi üzerine tutmuş, bu konuda dertlenmiş eğitimci/öğretmen/ömürlük öğrenci/ebeveyn Müjdat Ataman’ın kaleminden labirentte sıkışıp kalmış ebeveyn ve eğitimcilere bir çıkış yolu… Psikolojik, sosyolojik, bireysel ve toplumsal boyutlarıyla A’dan Z’ye zorbalığa dair bir manifesto…
Eyvah, Okuldan Arıyorlar! zorbalık karşısında derinlerinde bir yerde kırılan, nefes almakta zorlanan çocuklar için başka bir dünyanın hâlâ mümkün olduğuna inanan anne-babalar ve eğitimciler için...
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli