Ermeni Sorunu

1980’lerde Türk diplomatlarina saldirilarla sesini duyuran Ermeni etnik terörü, 1990’larda Azerbaycan’a yöneldi ve Nahçivan üzerinde çözümsüzlüge ulasti. Insanî etige ulasilmasi için küresel çirpinislarla açilan yeni binyilin basinda “Ermeni Sorunu” bu kez nefreti “siyasallastirarak”, uluslararasi platformlarda kendine yer aradi ve nihayet ABD Kongresi’nin gündemine giriverdi. Kimilerinin yorumuna göre sosyo-psikolojik dokusu agir basan bir victimization (kurbanlasma) kompleksi ile davanin sahipleri “jenositin” kabulü için ugrasirken; Türkiye, tarihin bilimadamlarina birakilmasini savunarak dis politikasinda ileride hayli sorunlar yaratacak bu konuyu nasil asacagini düsünüyor.Iste, elinizdeki kitap, ilk elden kaynaklar isiginda yillar süren titiz ve objektif bir arastirma ile “Yüzyilin Kan Davasi” olan “Ermeni Sorunu”nun son derece ihtilafli tarihsel boyutunu, günümüz uluslararasi iliskiler disiplininin saglam metodolojik çerçeveleri isiginda irdeliyor.