Emek ve Tekelci Sermaye

Benim açimdan bu kitabi okumak, sanirim, Kapital’in I. cildinin milyonlarca okuyucusunun da yasadiklarina bir ölçüde benzeyen, duygusal bir deneyim oldu. Yurttaslarim olan kadin ve erkeklerin büyük çogunlugu kadar, onlarin dünyanin diger yerlerindeki muadillerinin de çalisma hayatlarinda karsilasmak zorunda kaldiklari keder verici, dehsetli, kalp kirici yöntemler bilincime eziyet verici ve unutulmaz biçimlerde naksoldular. Hepsi de etkinlik ve üretkenlik adina gerçeklestirilen, ama aslinda büyük Sermaye tanrisinin daha kesinlikli bir zaferi ugruna, onlarin çektigi eziyetleri daha da agirlastirmayi hedefleyen yol ve araçlar için gündelik olarak sarf edilen bütün bu yetenek ve enerji miktarini düsündügüm zamansa, insanligin böyle canavarca bir sistemi yaratabilme yetenegine duydugum hayreti asabilen yegâne sey, onun, insan soyunun iyiligini ve mutlulugunu böylesine açikça tahrip eden bir düzenlemenin sürüp gitmesini hos görme konusunda sergiledigi arzu karsisinda duydugum saskinliktir. Eger bu çabanin kendisi ya da yalnizca yarisi, çalismayi, aslinda tam da olabilecegi gibi, yasama sevincini artiran, yaratici bir faaliyet haline getirmek üzere harcanmis olsaydi, dünya nasil da harikulade bir yer olurdu.Ama öncelikle kapitalizmin aslinda ne oldugu ve onun görünürde sahip oldugu gereklilik ve kaçinilmazliklarin neden aslinda sadece küçük bir azinligin çiplak öz çikarlarini gizlemeye yarayan ideolojik incir yapraklarindan ibaret olduklari konusunda yaygin bir popüler kavrayisin yaratilmasi gereklidir. Bu kitabin, bu son derece gerekli aydinlanma açisindan yasamsal bir katkida bulunabileceginden eminim. Paul Sweezy