Dünya molası vermiş bizler,
molası bitecek ve kaldığımız yerden birleşeceğiz...
Bu mola tek bir şey için vardı, unuttuklarını unutanlarla birlikte
hatırlamak ve sevginin bütünlüğünde
asıl merkezde toplanmak içindi...
Bu merkez ki sevginin merkezi;
oraya yüz yüze gelebilecek cesareti
ve paydaşlığını gösterebilenler gelecekti...
Bizler, özümüz sevgi olan ve yerküre üzerindeki
yankısından başka bir şey olmayan dünyada güvenle
ve sevgiyle birbirimize yaklaşmalıydık...
Yaratıcın ölümden sonra da ellerimizi
sevgi ile tutarak karşılayacağını bilmeliydik...
Hakikat, Aşk, İyimserlik ve Dürüstlük yolunu
izlemekle ve bunu tam bir sevgi ve tevekkül
içinde gerçekleştirmek ile mükellef olan bizler,
açları doyurmak veya çıplakları giydirmek
türünden iyiliklerin yanında,
diğer insanlar için iyi ve hayırlı düşünceler
üretmekten de sorumluyduk...
İnsan, hiç kimsenin kötülüğünü düşünmemeliydi,
aksine onlara zaaflarını yenmede yardımcı olabilmeliydi...
Fark ettiklerim ve hissettiklerimle yürüdüğüm yolcuğumda;
yaşadıklarımı, gördüklerimi ve bildiklerimi
sizlerin kalbine sevgiyle sunuyorum.
Aldı başı misk-i Amber
Yoğuz dedi, dünyevilerde
Saldı kendini, gölde bir dibe cevher
Cevherde zuhur eder, gönülü miskinler
Dip deyup geçme ey yar! Su sığdır, gönülü coşkundur
Sığ sularında yüzmeye yürek gerek.
Edeb-e susmuş diller, yüreği konuşan gerek
Ürkeksen atma o taşı. Dib-i görür de bulamaz çoğu cihan-ı
Bana etme sözle lisan. Anlar yüreği, dib-e vuran
Baktım aynama gördümse seni. Ne güzel talebenin dersi
Bana sen, sana ben yansır. Yansıyandan al dersini.
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli