Dune: Makinelerin Seferi

Insanoglunun yildiz sistemlerine yayilan Eski Imparatorlugunu yikan bir avuç hirsli insan kendi hirslarinin kurbani olur ve bilgisayar ebedizihin Omnius yönetimi ele geçirerek bin yil sürecek olan makinelerin egemenligini baslatir... Insanoglu bu kez en kurnaz ve en güçlü düsmaniyla, yapay zekâ sahibi düsünen makinelerle savasa baslamistir ... Zamanin okyanusunun ve yanilabilir belleklerin içinde gerçek kahramanlar baskalasim geçirerek arketiplere dönüsür; savaslar gerçekte olduklarindan çok daha önemli bir hale gelir. Efsanelerin ve gerçeklerin uzlasmasiysa zordur. Ama bilin ki Cihat günlerinde bir adam, Iblis Ginjo sonu bir türlü gelmeyen savasi her seye ragmen sürdürmekte kararlidir ... Oglunun adina baslatilan savasin ve insanlarin en sonunda özgür olmasina yönelik tutkusunun disinda Serena Butler’in kalbinde hiçbir sey kalmamistir ... Arrakis’in çöllerinde yasayan Solucansüvari Selim, Seyh Hulud’un hazinesini, baharat denilen o muhtesem maddeyi dis-dünyalilarin yagmalanmasini engellemek ve bozulan Zensünni halkini dogruya yöneltmek için elinden gelen her seyi yapmakta ... Uzun savasin içinde düsünmeyi sürdüren, asla yorulmayan ve asla unutmayan ebedizihin Omnius mantik ve verimlilik için insanoglunu evrenden silme hesaplari içindedir ... Önündeki upuzun yillarin hesabini yapamayan Vorian Atreides ise ulastigi özgür yasamin tüm keyfini sürerek gezinip makinelerle savasirken, küçük ve önemsiz bir okyanus dünyasinda ask ve sadakat kavramina rastlayacaktir ... Frank Herbert’in klasik Dune dizisinde anlatilan olaylarin bin yil öncesine, Dune evreninin geçmisine, insanlar ve düsünen makineler arasinda yapilan o korkunç savas günlerine, efsanelerin en basina uzaniyoruz ... Butleryan Cihadi tüm yikiciligiyla sürmekte ... Gelin ve aramiza katilin ... Bildiginiz her seyi yeniden ögreneceksiniz ... Gelecek, geçmis ve su an iç içe geçip sarmalanmistir, zaman içindeki herhangi bir noktayi olusturan örgü budur.