Cihan, iki polis tarafından kucaklanarak, ambulansa taşınıyordu, Zeynep arkasından koşuyor, ağlıyor... ağlıyordu.
Ne olur. Cihan, ne olur aşkım, dayan, bitti, geçti, ne olur aşkım dedi Zeynep.
Ambulansa ilk olarak Zeynep bindi, ardından Cihan`ı aldılar ambulansın arkasına.
Zeynep elinden tutuyordu Cihan`ın. Cihan nefes almakta güçlük çekiyordu. Serum bağladılar, nafile Cihan kendisine gelemiyordu!
Ülke çapında operasyon başlamıştı. Büyük kararlılıkla teker teker yakalanıyorlardı. Cihan`ın aldığı disketteki adresler teker teker baskına uğruyorlardı. Hedefler tutmuş, Cihan`ın aldığı disket sayesinde ülke büyük ölçüde kurtulmuştu. Cihan hastanede de kendisine gelemiyordu, bitkisel hayata geçiş halindeydi, Zeynep çok ağlıyordu, Hidayet de oradaydı, kan yutuyordu. Selçuk Müdür geldi hastane odasına, bir plaket bıraktı, teşekkür ediyordu ülke, kendisi uğruna can teslim etmek üzere olan gence. Gözlerini açtı Cihan, buğulu gördü Zeynep`i, gücü yoktu.
Konuşmaya çalışıyordu, dudaklarıyla kıpırdadı. Zeynep duymaya çalışıyordu. Aşkım, aşkım yorma kendini, düzeleceksin, yaşayacaksın
Dön evine, dön, bırak esrarı dedi Cihan son gücüyle, gözleri karardı, ruhunu teslim ediyordu. Babası gibi o da sevidği ülke uğruna canını teslim ediyordu.
Şehit Oluyordu...
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli