Divan Şeyh Galib

Divanlar; dilimizin, edebiyatimizin, zevkimizin, zarafetimizin, fikir ve gönlümüzün disavurumunda, tasinmasinda, aktarilmasinda takdiri güç bir önemi haizdirler. Sairlerimiz dîvânlarinda zihin ve gönül dünyalarini ifade ederken dilin zenginliklerini alabildigine kullanmis, dili derinlestirerek fikrimize derinlik katmislardir. Zaman zaman bu siirlerde kendi iç dünyamizin yansimasini buluruz, bazen ruhumuza isleyen dokunakli tasvirler yakalariz, bazen ufkumuzu genisleten açilimlara rastlariz. Bazen de saire has, onun öznel âlemine iliskin ifadeler çikar karsimiza. Öyle ki bunlar sairin iç dünyasini, yasadigi ortami, ait oldugu mezhep ve mesrebin etkilerini yansitan, her zaman anlayamadigimiz, bazen ise kabul edemedigimiz anlamlardir. Bu anlamlar, divanin ve sairin bütünlügünün bir parçasidir. Diyanet Isleri Baskanligi, dîvân klasiklerini yayimlarken bu bütünlügü zedelemeksizin, esere halel getirmeksizin yayimlamayi, saire ve esere karsi edebin geregi addetmektedir. Eserde serdedilen görüsler sairin kendine aittir. Baskanligin sorumlulugu, bu büyük mirasi oldugu gibi aktarmaktir.