Din, insanlara dinamizm veren, toplumu ve insanligi ayakta tutan yüce bir duygudur. Insanlik tarihi incelendiginde dünyada hiçbir toplulugun dinsiz yasamadigi, her milletin bir dine ve inanca sahip oldugu görülür. Din fikri, insanla beraber dogmustur ve insanoglu var oldugu sürece de varligini devam ettirecektir. Nerede bir insan toplulugu varsa orada mutlaka bir inanç ve kanaat mevcuttur. Milat öncesi devirlerden bugüne hiçbir güç dini engelleyememis, onu yok edememistir. Aksine, onu yok etmeye çalisanlar, bir süre sonra kendileri yok olmuslardir. Dolayisiyla din, tarih boyunca insanoglunun en güçlü yani olarak varligini sürdürmüs, insanlarin ve toplumlarin hayatini yönlendirmistir.
Batili arastirmacilar, bagimsiz bir ilim dali olarak Dinler Tarihinin ortaya çikisinin yeni oldugunu ileri sürmektedirler. Ancak Islâm dünyasinda daha sekizinci yüzyildan itibaren Dinler Tarihi alaninda çalismalar yapildigini bilmekteyiz ki Ibn Mukaffa, Said el-Feyyumî, Ibnü’l-Kelbî, Muhammed b. el-Hüzeyl, Ebû Zeyd el-Belhî, Bâkillânî, Bagdadî, Ibn Hazm, Isferâyînî, Birûnî bu isimlerden sadece birkaçidir. Günümüzde Türkiye’de ise Dinler Tarihi ile ilgili olarak yazilmis birçok eser olmakla birlikte bunlarin önemli bir kismi, Batili bilim adamlarinin yazdigi tarzda hazirlanmis olan eserlerdir. Dinlerin tarif ve tasnifinde, dinlerin mensei konusunda Türkiye’de genellikle Batililarin metodu takip edilmekte, çogu zaman onlarin yapmis olduklari hatalar dahi oldugu gibi tekrarlanmaktadir.
Elinizdeki kitap, yukaridaki hususlar da göz önünde bulundurularak Ilâhiyat Fakültelerinin müfredat programina uygun olarak hazirlanmistir. Dinin tarifi, mahiyeti ve lüzumu gibi konulari müteakip, ilahî dinler olarak kabul ettigimiz Islâmiyet, Hristiyanlik, Yahudilik ve Haniflik dinlerinin disinda kalan dinler, herhangi bir tasnife tabi tutulmadan, kitalara, milletlere ve bölgelere göre ele alip incelenmistir.
Kitabin, ögrenciler kadar konuya merakli olanlarin da faydalanabilecegi bir kaynak olmasi dilegiyle.
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli