Devrim Sürecinde Ortadoğu

2010 yilinda baslayan intifada ile Ortadogu da halklarin adalet ve özgürlük talepleri sürüyor. Hemen hiç kimse Ortadogu da bütün taslari yerinden oynatacak intifada sürecinin “Bin Ali Defol” sloganlari ve pankartlari ile sokaklara dökülen Tunus halki tarafindan baslatilacagini tahmin etmiyordu! Yaklasik 2 yillik süreç içerisinde Zeynel Abidin Bin Ali, Mübarek ve Kaddafi devrilirken Suriye diktatörü Besar Esad ise gün sayiyor. Aralik 2010’da Tunus’un Sidi Buzeyd kentinde baslayan protesto kisa bir süre içinde tüm bölgeyi kusatan kapsamli bir isyan dalgasinin ilk kivilcimi oldu. Kisa bir süre içinde Misir’da Mübarek ve Libya’da Kaddafi rejimleri Tunus’taki Zeynelabidin Bin Ali diktasi ile ayni kaderi paylastilar. 2. yilini doldurmak üzere olan Intifada rüzgari Ortadogu’nun sirtlarini emperyal güçlere dayayarak ayakta durmaya çalisan çürümüs, kokusmus baski rejimlerini sarsmayi sürdürüyor. Despotik hanedanlar büyük bir korku içinde adeta gün sayiyorlar.Buna karsin on yillardir zalim yönetimlerin türlü baski ve sindirme araçlariyla sessizlige, pasifizme itilen adeta çaresizlige mahkum edilen halklar ise kiyamin bereketini yasiyorlar. Düne kadar suskunluk ve acziyeti içsellestirmis apolitik yiginlar olarak görülen, algilanan kitleler iradelerine sahip çikmanin ve zulme karsi direnisin onurunu tadiyorlar. Yasanan sey Ortadogu halklarinin yeniden dirilisini, tarih sahnesine çikisini simgeliyor adeta.Devrim Sürecinde Ortadogu, bu coskulu, heyecan verici sürece basindan itibaren sevinçle, umutla, sahiplenerek destek vermeyi; Islami hareketlerin ve kadrolarin merkezinde yer aldigi gelismelere disaridan bir gözlemci gibi degil, sorumlulugumuz perspektifinden bakmanin gerekliligini ilke kabul eden bir tutumu yansitan yazilarin derlenmesinden olustu. Bahadir Kurbanoglu, Bülent Sahin Erdeger, Hasim Ay, Lokman Dogmus, Musa Üzer, Mustafa Siel ve Orhan Güvel’in Haksöz Dergisi’nde yayinlanan yazilarindan derlenen bu kitap hem bir dönemin sahitligi hem de geriye dönük olarak ne zaman ne söylendiginin vesikasi olarak da görülebilir, görülmelidir. Ortadogu’da Ümmetin gelecegini belirlemeye aday hadiselerin yasandigi bir konjonktürde, muhtelif yazarlarca kaleme alinan [ve gerek Intifada sürecinin bütününe iliskin olarak, gerekse de ülke bazli] degerlendirmelerin dünden bugüne muhatap oldugumuz devasa gelismelerin daha net anlasilmasina katki saglayacagini umuyoruz.