İnsanoğlunun lisanında neredeyse herkesi ilgilendiren ve yaptığı çağrışımlarla bütün olumlu his ve düşünceleri iki hecesine sığdıran bir kelime vardır ki elinizdeki kitabın adından da anlaşılacağı gibi bu "çocuk" kelimesidir. Diyebiliriz ki "çocuk" bütün lisanlardaki en önemli bir kaç kelimeden biridir. O vadettiği dünya ile bütün bir gelecek, bizde bıraktığı hatıralarıyla da bütün bir geçmiş demek. Sanki dünya, geçmişten geleceğe onun hallerini, varyasyonlarını yaşıyor. Hayatta insan vasıtasıyla gerçekleşen işler, şekiller, suretler onun mührünü taşıyor. O, bir tarafıyla insan psikolojisini besleyen "ümit" hissinin somutlaşmış hali, bir tarafıyla da bütün olumlu temennilerin ete kemiğe bürünmüş suretidir. O büyükler için en sevimli varlık, en saf sevgi, en aziz kaygı, en zorlu sınav... Varlığının her aşaması büyükler eliyle âdeta kaybedişlerin ve kazanımların bir envanteri hükmünde. Çocuk, semboller sanatında da varlığın "hakikat ağacı"nın bilgi meyvesini yemeden önceki “en saf” halini sembolize etmekte.
Her çocuk aldığı bilgi ve görgü neticesinde an be an topluma karışıyor, ona şekil veren bir aktör durumuna geliyor. Bu yüzden çocuğun belki de en önemli özelliği, hali hazırdaki toplumsal hayat için bir mihenk özelliğine sahip olması. O bir zamanlar yaratışın bütün güzelliklerini, saflığı, masumiyeti ve iyilik özünü taşıyan varlık, büyükler eliyle ve eğitim yoluyla topluma karışarak büyüklerin ve eğitim sisteminin bir aynası olarak karşımıza çıkıyor.
“Çocuk Ruhu” hayatımızın en önemli varlığını önce tanıma ve anlama sonra da eğitme ya da terbiye etme yollarını gösteren ve neredeyse 100 yıllık bir yayın macerası olan bir eser. Çocuk psikolojisi alanında gayet kolay anlaşılır, içinde yerli örneklerin de olduğu güzel bir anlatıma sahip. Psikolojinin temel kavramlarını ? şuur, duyumlar, imajlar, idrak, çağrışım, hafıza, muhayyile, dikkat, hüküm ve muhakeme, lisan, zekâ, haz-elem, hisler-heyecanlar, korku, hiddet-öfke, meyiller, veraset… gibi ? yani insan psikolojisinin yapı taşlarını ayrı ayrı ve birbiriyle ilişkilerini de söz konusu ederek hem çocukların hem de büyüklerin ruhsal hallerine nüfuz ederek tanımlıyor. Yazar, “olan”dan “olması gereken”e doğru açılım kazanan bir yol takip ediyor. Bu anlamda hem çocuklarımızı hem de kendimizi tanıma ve anlama yönünde yapılan analizler, çözümlemeler ve örnekler çocukları yetiştirme, onları terbiye etme sorumluluğu taşıyan ebeveynlere ve öğretmenlere de rehber olma gayesi güdüyor.
Yazar Adı
İbrahim Alaeddin Gövsa
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli