Peygamberimizin yasadigi dönemi tanimlamak için kullanilan Asr-i Saadet, "mutluluk çagi" anlamina gelir. Bu kavram, Islâm kültüründe özel olarak Islâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s.) e vahyin gelisinden sonraki dönemi tanimlamak için kullanilir. Bu dönemin, Hz. Muhammed in peygamberlik görevini almasiyla basladigi, vefatiyla sona erdigi kanaati yaygindir. Kimileri bu dönemi, Hulefa-i Rasidîn denilen dört halife devrinin sonuna kadar uzatir, bazi ilim adamlari, Emevî halifesi Ömer b. Abdülazîz devrini de bu dönemin içine katarlar. Asr-i Saadet, Hz. Muhammed in, Yüce Allah tan aldigi Kur an ayetlerini insanlara teblig ettigi ve kendi gözetim ve denetimi altinda hayata geçirdigi dönemdir. Bu dönem, Dünyadaki tüm Müslümanlarca Altin Çag olarak kabul edilir ve Islâm in sadece bu dönemde eksiksiz ve mükemmel yasandigina inanilir. Bu dönemde yasanan hayat ve ortaya konan örneklik, Müslümanlar tarafindan ilk ve en önemli kaynak olarak kabul edilir. Her Müslüman in zihin dünyasinin olusumundaki en büyük pay hiç süphesiz ki Asr-i Saadet e aittir. Asr- Saadet dönemi her Müslüman için kutlu çagdir. Içinde hayatin her alanina iliskin örneklikler tasir. Dünyadaki tüm Müslümanlar, yüzyillardir o dönemdeki hayatin bir benzerini yasamak ve yasatmak için çaba sarfederler. Islâm Medeniyetini insa eden ana unsurlardan en önemlisi, Asr-i Saadet adi verilen bu özel zaman diliminde ortaya konan ilkelerdir. Asr-i Saadet in Müslümanlarin ilim, ahlak, düsünce ve toplumsal hayatlarinin olusumunda özel ve belirleyici bir öneme sahip oldugunda hiç süphe yoktur. Bunun bir çok sebebi sayilabilir. Ancak belirtilmesi gereken sebeplerden ilki, bu dönemde, tüm Müslümanlar için pek çok yönüyle örnek alinmasi gerekli bir hayatin yasanmis olmasidir. Ayrica Islâmi hayat ve düsünce dünyasinin her alanina iliskin ilk uygulamalarin bu dönemde hayat bulmus olmasi da Asr-i Saadet in önemini artiran faktörlerin basinda gelir. Müslümanlar tarafindan olusturulmus ve zaman içinde gelisip özel akim veya disiplin niteligini kazanmis her önemli hareket, kendine Kur ân-i Kerim yaninda Hz. Muhammed in tatbikatina sahne olan Asr-i Saadet ten de bir dayanak bulma ihtiyacini hissetmistir. Tefsir den Fikih a, Tasavvuf tan Kelam a ve diger fikrî ve ilmî faaliyet biçimlerine kadar Müslümanlarin düsünce ve davranislarini yönlendiren her önemli olusumun, köklerini Asr-i Saadet e dayandirmasi, bu özel dönemin niçin farkli bir öneme sahip oldugunu yeterince açiklar. Siyaset ve genel toplumsal örgütlenme modelleri için de durum farksizdir. Bugünün sartlarinda dahi, Islâm in genel ilkelerinden hareketle toplumsal örgütlenme modeli üzerine kafa yoranlar, kendilerine Asr-i Saadet ten mesru ve ikna edici dayanaklar bulmak durumundadirlar. Bu durum, Islâmî metodoloji açisindan böyle olmasi gerektigi gibi, Müslüman akli ve vicdani tarafindan genel kabul görmesi açisindan da böyledir ve böyle olmak zorundadir. Ensar Yayin Grubu, bütün Islâm alimlerince tartismasiz olarak Islâm tarihinin en önemli dönemi olarak kabul edilen bu zaman diliminde yasanan hayati, bütün yönleriyle inceleyen önemli bir eser yayinladi. Bütün Yönleriyle Asr-i Saadet te Islâm, adiyla yayinlanan bu çalisma, dünyadaki tüm Müslümanlarca örnek alinan bu önemli dönemdeki ekonomik, sosyal, siyasal ve toplumsal hayati incelemeyi amaçliyor. Özel bir kagida, renkli resimlerle desteklenmis olarak 4 cilt halinde yayimlanan bu eser, Islâm in yüzyillar önceki saf halinin nasil oldugu ve Hz. Peygamber in örnek ve önderliginde nasil yasandigi sorusuna cevap olarak hazirlanmis. Ilk döneme ait kaynak eserlerde daginik olarak yer alan bilgiler, belirlenmis konular ekseninde incelenerek okuyucularin istifadesine sunulmaya çalisilmis. Bu çalisma, ilk dönemdeki Müslümanlarin bireysel ve toplumsal hayatlarini, yasadiklari ortami, çevreleriyle iliskilerini, vahyi (Kur ân i) ve onun yorumu olan Sünneti nasil anladiklarini, kurumsallasmayi nasil sagladiklarini, ekonomik, kültürel ve ticari hayatlarinin nasil oldugunu anlatmayi amaçlamis. Prof. Dr.
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli