Bir kabuğun içinde yaşayıp duruyor çoğumuz...
Hayalleri hayata geçirmenin hangi ayın çarşambası olduğunu bilmeden...
Basiret bağlanması, kader, kısmet oluyor her yaşanan, kronik tembellikten.
Kabuğunu kırmasaydı inciyi bulacak mıydı istiridye?
Kozadan çıkmasaydı kelebeğe dönüşmesi mümkün müydü tırtılın?
Yırt geceyi, içine bak sana seni anlatır.
Bakma diğerlerine...
Hapishanede doğmuş bir insan dışarıyı cehennem sanır.
* * *
Başlangıçlarına dikkat et, bitişin olabilir. Ama yol almadan önünü göremezsin.
Doktorların derman olamadığı tüm yaraları saran bir kelime vardı...
Kaç gönüle su serpildi, kaç zaman sabredildi ona tutunup ayın görünmediği gece yarısı...
Ondaydı bütün umutlar, "hayırlısı"...
Cihan, sevgi çarkıyla ilerliyordu da herkes seviyordu, kimi önüne geleni, kimi yalnızca biriciğini, bazısıysa salt kendini...
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli