Bekar Fare

Bekâr Fare oduncuydu. Günün birinde bir kiz onu ögle yemegine davet etti ve kendisiyle yarismaya çagirdi: "Eger beni yakalayabilirsen seninle evlenecegim". Fare tam kizi yakalayacagi sirada genç kiz nehre atladi; Bekâr Fare de kizin arkasindan suya daldi...Krallar veya üst düzeydeki kisiler tarafindan öngörülen sinavlari asmaya veya görevleri yerine getirmeye çalisanlara hayvanlarin sagladigi yardimlar hem Avrupa, hem de Afrika geleneginde sikça ele alinan bir temadir. Hayvanlar (kuslar, karincalar, arilar...) bas karakterlerin gösterdigi iyi kalplilige, yardimseverlikle karsilik verirler. Bu öyküde, yiyecek verdigi için Bekâr Fare’ye minnettar kalan bir ari, onun birbirine tipatip benzeyen çok sayidaki prenses arasindan nisanlisini tanimasina yardim eder. Gerçek kimligini saklayan, kendisini kahraman gibi veya onun kadar basarili gösteren sahtekar figürüne de yine bu tür masallarda sikça rastlanir. Bu kitaptaki sahtekar figürü, Bekâr Fare ile ayni sona ulasmaya çalisan bir tavsandir fakat taklitçi tavsan arinin minnettarligini kazanamayacaktir; ve kurnazligi sayesinde ölümcül bir cezadan kurtulmasina ragmen hirs ve hilekarlik onu, her seyin kökenini, davranislardan dogabilecek riskleri ve hayvanlar arasindaki iliskiyi açiklamaya çalisan Afrika masal gelenegine uyan bir sona götürecektir. Tavsanlarin burnu niçin sürekli segirir?Plastik sanatlar düzeyinde bakildiginda, masalda biri kara üzerinde, digeri sualtinda olmak üzere birbirinden ayri fakat birbiriyle iletisim içerisinde iki dünya betimleniyor. Marta Torrao denizalti dünyasinda büyülü imgelemi harekete geçiren düssel bir atmosfer yansitirken kara üzerindeki dünyayi daha geleneksel sekilde yansitiyor. Bu karsitlik, kullanilan renk skalasinda da görülüyor.