Basılı Yakıt

Ilk kitabim basildiginda yakin dostum keresteci Naci’nin dükkânini mekân tutmustuk. Bu durumu ögrenen bir dördüncü arkadasimiz bizimle çok hakli olarak alay ediyordu:“Kereste dükkâninda yayimcilik, parlak bir fikir. Isi temelden ele aliyorsunuz. Hatta biraz daha ileri gidip bir kavak fidanligindan ise baslayabilirdiniz.”Bes bin adet bastigimiz kitabi satmak için besledigimiz hayaller çok erken yikilmisti. Dostlarimiz birer tane degil, üçer beser tane almalarina ragmen elimizden çikan kitap sayisi yüzü, iki yüzü zor geçiyordu.Derken asker oldum. Iki yil boyunca rüyalarimi basarisizligimin bes bin nüshali bu korkunç belgesinin ortadan kalkisi süsledi. Döndügümde ise yalnizca bir kaç kitabin hasereler tarafindan eksiltildigine sahit oldum.Daha kötüsü keresteci Naci’nin dükkândan tasinmasiyla gerçeklesti. Evliligimin ikinci ayinda bes bin kitabi evime tasimak zorunda kaldim.Esim ciddi ama yumusak bir sesle sordu:“Ne olacak bunlar?”Cevap verdim:“Kis yaklasiyor, sobayi tutustururuz.”…Yazar Ömer Lütfi Mete’nin hayatinin önemli kesitlerini kaleme aldigi “Basili Yakit”i okudukça hem kendisini yakindan taniyacak hem de onun yazarlik deneyimlerine dair önemli ipuçlari yakalayacaksiniz.