Bazı başarılı kadınların arkasında onlara bilgiçlik taslayan adamlar vardır.
Bazı başarılı kadınların arkasında ahlakçı ve ikiyüzlü bir toplum vardır.
Bazı başarılı kadınların arkasında ona bakıp kendini öven bir narsist vardır.
Bazı başarılı kadınların arkasında nefesi o yola yetmeyen bir ödlek vardır.
Bazı başarılı kadınların arkasında “Onun elinden ben tuttum,” diyen bir zevzek vardır.
Her başarılı kadının arkasında düpedüz, yüzde yüz kendisi vardır.
Evrim Kuran, yıllardır araştırmalar yürüten, elde ettiği bulgularla toplumu analiz eden, anlamak ve anlatmak için emek harcayan bir araştırmacı. Ancak bu kitabı için araştırma yaparken görüştüğü binlerce isme ek olarak, listede bir isim daha var: Kendisi.
Eğitim seviyesi, kariyeri, kültürü, başarısı arttıkça “yetersiz biri olduğu”na daha çok ikna olan ve her an “foyası ortaya çıkacakmış” gibi hisseden insanları tanımlamak için kullanılıyor impostor olgusu. Üstelik bu çağda, gittikçe daha fazla eğitimli, nitelikli insan kendini yetersiz hissediyor çünkü hayatın hızı ve bizden talep ettikleri de giderek artıyor.
Fakat Türkiye’de ne oluyor da, bir impostor araştırması için yapılan çağrıya 3000 kadın başvururken aynı çağrıya yalnızca 300 erkek dönüş yapıyor? Başka bir deyişle, Türkiye’de neden kadınlar kendini yetersiz bulmaya daha meyilli? Kadınların çocukken ailede, sonra toplumda, işyerlerinde yaşadığı hangi deneyimler onları bu noktaya getiriyor?
Evrim Kuran, Başarılı Bir Kadın Olduğum İçin Özür Dilerim’de işte bu sorunun peşine düşüyor. Büyük bir cesaretle, kendi impostor sendromunu da yansıtarak, tüm şeffaflığıyla yaşadıklarını satırlara aktararak bize kendimizi anlamamız yolunda yoldaşlık ediyor.
Kendi kendisini var eden, etmiş, edecek tüm kadınlara…
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli