Avrupa ve Arap Dünyası

"Müslüman halklara atfedilen ‘vahsilik’ gittikçe daha fazla kutuplasmaya yol açan kapitalist genislemenin mantiki ve zorunlu bir sonucu olarak muhtemelen ‘Islamofobi’yi körükleyecek ve ‘küresel bir apartayd’ perspektifinin kabul edilmesini kolaylastiracaktir. Islam etiketini tasiyan siyasi hareketler arasinda G7 güçleri tarafindan kesin bir biçimde suçlananlar sadece anti-emperyalist mücadeleler içinde yer alanlardir: Lübnan’da Hizbullah ve Filistin’de Hamas. Bu rastlantisal bir durum degildir." Bu kitap okura Avrupa ile Arap dünyasi arasindaki yeni iliskinin önümüzdeki yillarda nasil bir seyir izleyecegine iliskin olarak kapsamli bir degerlendirme sunuyor. Samir Amin ve Ali El Kenz, çesitli Arap ülkelerindeki siyasi güçler dengelerinde yasanan ve gerek siyasi Islamin gerekse de sivil toplumun yükselisini içeren büyük çapli degisimleri kendilerine çikis noktasi olarak aliyorlar. Yazarlar, Amerika Birlesik Devletleri’nin stratejik küresel hegemonyasinin Avrupa-Arap iliskilerini etkileyen baslica unsur oldugunu vurguluyorlar. Ardindan Avrupa Birligi’nin, Akdeniz’e kiyisi olan ve Körfez bölgesinde bulunan ülkelerle iliskilerini yeni bir rotaya oturtmak amaciyla on yili askin bir süre önce Barselona’da baslattigi inisiyatifi detayli bir biçimde ele aliyorlar. Avrupa ve Arap Dünyasi, Ortadogu’da yasanmakta olan dramatik gelismelerle ve gelecegin nelere gebe olduguyla ilgilenenler için vazgeçilmez bir kaynak niteliginde.