İsmini İncil’de çok gizemli bir şahsiyeti anlattığı söylenilen ‘Hakikat Ruhu’ndan alan bir belgesel dizisinin çekimleri için uzun zamandır Anadolu yollarındadır karı koca. Ama Samandağı’ndayken kocasını Titus tünelinde kaybeden kahraman, bir yandan onu arar, bir yandan bu ismin peşinden giderek yoluna devam eder.
Yıkık kiliseler, ıssız su yolları, mağaralar, unutulmuş yatırlar geçer. Farklı beldelerde karşılaştığı birbirinden ilginç her kişi ve yaşadığı her hikaye, sevgilisiyle hakikatine dair yeni bir perde kaldırır ya da başka bir örtü örter.
Bu, aynı zamanda sınırların ortadan kalkışıdır. Adım attığı toprağın anılarıyla, sevgilisinin anıları gerçeğin farklı katmanlarında buluşur. Bu şekilde okurla birlikte çekilmekte olan belgesel, dünyanın doğularından batılarına kozmik bir belleği inşa eder. Hepimize ait olan. Ve içinde hepimizin aidiyet bulacağı...
Alemde her şey ile her şey arasındaki bağ giderek görünmeye başlayacaktır.
“Anadolu’ya ağıttır benim için bu roman” diyor İpekçi. “Efsane- lerine, inançlarına, azizlerine, mabetlerine, türkü ve kıssalarına, dualarına, söylenti ve dedikodularına, hiç durmadan değişen gündelik hayatın dip akıntılarına, muhteşem karmaşalarının ruhuna...”
Hemen her mağarada, taşta, mekanda canlı kalmış yüzünü gördükleri Hazret-i Meryem’den yüzü saklı Hazret-i Muhammed’in ismine... Seven ile sevileni bir kılan hakikatin ruhuna giderek hayretler içinde bir yolculuk olacaktır bu.
Varlıktan yokluğa. Varlığa.
Hep aynı ismin içinde... Sana.
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli