Ankara’nın Doğusundaki Türkiye

Küçük Oteller Kitabi yazari Sevan & Müjde Nisanyan’dan öteki Türkiye’nin gezi rehberi. Görülecek yerler, ayrintili bilgiler. An in-depth guide tothe more interesting half of Turkey. By the authors of the incomparable Little Hotel Book.(Ön Kapak) Küçük Oteller kitabi yazari Sevan ve Müjde Nisanyan’nin yeni gezi kitabi ’Ankara’nin Dogusundaki Türkiye’ Dogu ve Güneydogu Anadolu Türkiye’yi gezmek isteyenler için essiz bir rehber. Kapadokya’dan baslayarak Çukurova’ya, Urfa’ya, Kars’a ve Artvin’e uzanan kitap 7 bölümden olusuyor. Her bölümün basina o bölgenin nasil ve ne zaman gezilecegine iliskin kisa bilgiler ekleyen Sevan ve Müjde Nisanyan, rehberlerinde gezdikleri yerlerin tarihine, sosyal ve etnik olusumlarina da yer veriyorlar. Dogu’nun gözalici fotograflari ve nerede yemek yenir, nerede kalinir gibi pratik detaylariyla gezgin ruhlularin basucu kaynagi olmaya aday bu kitap, bilinen yerlerin yani sira daha önce adini bile duymadiginiz yerleri kesfetmek için kaçirilmayacak bir firsat. (Arka kapaktan) Dogunun göz alici fotograflari ve nerede yemek yenir nerede kalinir gibi pratik detaylariyla gezgin ruhlularin basucu kitabi olmaya aday bu kitap, bilinen yerlerin yani sira daha önce adi bile duyulmayan yerlerin tanitildigi mükemmel bir kesif rehberi. Nisanyan çiftinin yeni bir gezi rehberi oldu: “Ankara’nin Dogusundaki Türkiye“. “Gittigimiz bazi yerlerde, ’Niye geldin kardesim, hazine mi ariyorsun?’ diye soranlar oldu“ diyen Sevan Nisanyan: “Doga güzelligi olarak Hakkari’nin bir benzeri yok. Baharda Oramar Vadisi kadar güzel bir yer düsünemiyorum“. Gerçek bir gezgin için dogu, tartismasiz bir sekilde Türkiye’nin en ilginç kismi“ diyen Sevan Nisanyan, esi Müjde Nisanyan ile hazirladigi son gezi rehberinde okuyucuyu doguyu kesfetmeye davet ediyor. Birbirinden basarili hatta kimi -sözgelimi “Küçük Oteller Kitabi“- artik fenomen haline gelmis gezi kitaplarina imza atan Nisanyan çifti bu kez doguya yöneliyorlar. Ve ortaya “Ankara’nin Dogusundaki Türkiye“ isimli dolu dolu bir gezi rehberi çikiyor. Sadece turistik bilgi veren bir rehber olmanin disina çikan kitap, tarihi bilgileri, o yöreye özgü saptamalari, önerileri, bölgenin sosyal ve etnik olusumlarini da aktariyor okuyucusuna. Yani görünenin ardindakini de sunmayi amaçliyor. Fotograflarla desteklenen kitap ayni zamanda siyasi bir durusa da sahip. Sevan Nisanyan ile Boyut Yayin Grubu’ndan çikan ve “Bugüne kadar yaptigimiz en güzel gezi kitabi“ diye tanimladigi “Ankara’nin Dogusundaki Türkiye’yi“ ve doguyu konustuk... Bu kez Ankara’nin dogusuna yöneliyorsunuz... Dogu, batiyla kiyaslanmayacak derecede daha ilginç, kesfedilmeye açik ve bakir. Bu proje “Karadeniz“ kitabimiz çiktiktan hemen sonra devreye girecekti. Fakat araya baska seyler girdi. Bes senedir üzerinde düsünülen ve çalisilan bir proje oldugu için gitgide derinlesme ve bambaska boyutlar kazanma imkani buldu. Sanirim gezi alaninda bugüne kadar yaptigimiz kitaplarin en güzeli oldu. Siz tüm bu gezileriniz sonrasinda doguyu nasil tanimladiniz? Birçok yönüyle kafa karistiran bir yer dogu. Çünkü bildiginizi zannettiginiz tarihi veya sosyal sablonlara uymaz. Önce sosyolojik açidan konusacak olursak, Kürt gerçegiyle karsilasirsiniz. Bunu ögrenme ve sindirme sürecinden geçersiniz. Sonra olayin o kadar da basit olmadigini kavramaya baslarsiniz. Bu sefer oranin karmasik etnik yapisiyla ve bunun olaylari kavramak için ne kadar önemli oldugu gerçegiyle karsi karsiya gelirsiniz. Inanilmaz derecede çok tarihi eser bulunan bir bölge. Ve bu tarihi eserleri algilayabilmek için hakkinda bir seyler bilmek lazim. Dolayisiyla yapbozun parçalarini bir araya koyup bölgenin tarihini algilama süreci basli basina bir kesif. Az çok Türk tarihini ve biraz da Ermeni tarihini biliyorum. Ikisinin de resmi ve gayri resmi versiyonu arasinda uçurumlar var. Resmi tarih hastaligindan mustarip olan tek millet Türkler degil. Ciddi bir kesif süreciydi dogunun kitabini yazmak. “Doguda içtenlik var“ Bu bir gezi rehberi ama tarihi bilgilere de yer veriyorsunuz. Ö