Arndt genelde tarihçi, yayıncı ve şair olarak bilinir. Almanların Napoleon’a karşı verdiği mücadelenin ve Alman millî devletinin kuruluşu için gösterdiği gayretin önde gelen fikrî ve siyasî neferlerinden biriydi. Belki de ırk bilincine sahip ilk büyük Alman’dı. Bütün Almanları kapsayan bir halk devleti fikrini savunmuştu.
Ona göre köylü, bir milletin en büyük ve önemli parçasıydı. O, sabanı kullanır, gerektiğinde de savaşta kılıcı eline alırdı.
Onun döneminde dünya vatandaşlığı fikrinden modern milliyetçiliğe, hümanizm fikrinden ırk düşüncesine geçilmiştir. Sık sık hümanizmi ve kozmopolitizmi yermiş, Fransızlara karşı duyulan ebedî nefreti Almanların dini hâline getirmeye çalışmıştır.
Arndt’ın bölünmüşlüğe ve bölgeciliğe (partikularizm) karşı takındığı radikal tavır Romantiklerin muhafazakâr anlayışına hiç uymuyordu. Devlet ve halk bütünleşmesi temelinde millî birliği ve güçlü bir devleti savunuyordu. Bütün bunlar, başlangıcında özgürlük motifinin baskın olduğu 19’uncu yüzyılın ana fikirleriydi.
“Türkler Karadeniz kıyılarını yağmalarken Baltık Denizi’nde yaşayan Rus ‘Bana ne’ dememeli...” ifadesi ne yazık ki Arndt’ın Türklere fazla sempati duymadığının göstergesidir. Yine şu ifadeleri de ilginçtir: “Türkler hakkında bir yerde, sanıldığı gibi o kadar kolay bir av olmayacaklarını söyledim. Özellikle de devletlerinin geleceği tehlikeye düştüğünde ve kâfirlerin kılıcı inançlarını hedef aldığında…”
Arndt için demokrasi ulaşılamayacak bir idealdi.
O, özgürlükçü düşüncede sınırsız bir bireycilik tehlikesinin yattığını görmüştü.
Bir halkın, özünü koruyabilmesi için, dilinin bozulmasına ve yok edilmesine asla müsaade etmemesi gerektiğini söylüyordu.
Ezcümle karşımızda millî düşüncenin popüler hâle getirilmesinde 19’uncu yüzyılın ilk yarısındaki milliyetçilik teorisyenlerinin çoğundan daha fazla hizmeti olan bir filozof durmaktadır.
Sayfa Sayısı
karışıkçokrenkli