Alamut Efsaneleri

Dagin Yasli Adami’ni ve fedailerini Sünni kaynaklar ve Batidan gelen gezginler mi abartarak kötü göstermisti... Fedailer gerçekten de hashas bagimlisi suikastçilar miydi? “Cennet Bahçesi” için mi kendilerini feda ediyorlardi? Yoksa Hasan Sabbah ve fedaileri gerçekten birer efsane miydi? Nizari Ismailileri, Ortaçag Avrupa’sinda “Hasasiler” ismiyle nam salmislardir. Hashas kelimesinden türetilen bu yanlis isim, XII. yüzyilin baslarinda Ortadogu’da varlik gösteren bu gizemli tarikatin üyeleriyle ilk olarak temasa geçen Haçlilar ve yanlarinda gelen batili yazarlar sayesinde genis kitlelere yayilmistir. Ortaçag Avrupa halklari da Hasasilerin gizli faaliyetleri ve onlarin gizemli liderleri Dagin Yasli Adami Hasan Sabbah ile ilgili bir dizi hikâyeyi kulaktan kulaga aktarmislardir. Zaman içinde, Marco Polo’nun kalemiyle zirveye ulasan Hasasi efsaneleri hiçbir temele dayanmadan oraya buraya çekilmisler ve Hasasi’nin karsiligi olan “assasin” kelimesi, ihmalkâr bir etimoloji ile Avrupa dillerine “katil, suikastçi” anlamina gelen bir kavram olarak girmistir. Elinizdeki kitap, Önderleri Hasan Sabbah’in kandirmacalariyla, hashas içerek kendilerini ölüme atan suursuz bir topluluk gibi gösterilmeye çalisilan Ismaili toplulugunun, gerçekte kim olduklarini anlamamizi saglayacaktir...