“kalbi vesveselerden arındırma ve zihni susturma sanatı”
İnsan her ne kadar bedeniyle sınırlı bir varlık gibi görünse de, dipsiz bir kuyu, hatta akıl almaz bir uçurumdur içi... Sınırlı bedeninde, sınırsız bir âlem yaşar ki, bu âlemi yaşanmaz hale getiren bir dolu vesveseyle boğuşur durur hayatı boyunca.
Gönül terbiyesinden geçmemiş olanlar için, vesvesenin neden olduğu cehennem, hem birtakım fiziksel ve ruhsal sıkıntılara yol açar, hem sınav yolundaki kıymetli deneyimleri anlamsız talihsizliklere dönüştürür.
Oysa vesvesenin doktoru olmak, insana şifa ve hidayet de versin diye indirilmiş olan Kuran’ın rehberliğiyle mümkündür.
“Zihnim hiç susmuyor.”
“Ne yaparsam yapayım hep içim daralıyor.”
“Sevdiklerimi kaybetme korkusu yaşıyorum.”
“Geleceğimden çok korkuyorum.”
“Küçücük şeyler bile aklıma takılıyor, içimi yiyor.”
“Nereye gidersem gideyim içimde hep bir huzursuzluk var.”
“En mutlu anımda bile kötü bir şey olacak endişesine kapılıyorum.”
İşte bütün bu vesveseler, hakkından gelinmediğinde insan hayatını cehenneme dönüştürebilecek kadar güçlü düşmanlar.
Milyonlarca okurun içsel yolculuğuna uzun yıllardır rehberlik etmeye devam eden yazar Uğur Koşar’ın HER ŞEYE CANINI SIKMA EY GÖNÜL adlı bu kitabı, sınav yolunu cennete çevirmek niyetiyle kaleme alınmış, ilim, ilham ve bilgi dolu bir şifa kaynağı.
Yazar Hakkında:
Nur Seansı’nın kurucusu olan Manevi Danışman, Yaşam Koçu ve Yazar Uğur Koşar; kendisini fıkıh, tefsir, hadis ilmi açısından geliştirmenin yanında; zihin ilimleri olan bilgelik ile nefis ve sufiliği (kalp gözüyle bakışı) harmanlayarak kendine özgü üslubuyla insanların kendi öz varlıklarıyla buluşmasına, böylece kalıcı bir huzura kavuşmasına yardımcı olmaktadır...
Bütünden yana olan Uğur Koşar, “Bilim ve ilim ayrılamaz, dünya Kuran üzerine kuruludur...” diyerek; zihin, ilim ve psikolojiyi birleştirip seanslarında başarıya ulaşmıştır.
Uğur Koşar der ki: “Ben sizi yeni bir şeyle tanıştırmıyorum, sadece unuttuğunuz kendi özünüzle tekrar buluşmanıza vesile oluyorum. Yaşam matematik değil bir şiirdir ve içinde nefes aldığınız bu hayat, beyinlerin gelişmesinden öte yüreklerin ve ruhun olgunlaşmasıyla gelen bir kutlama olmalıdır.”
Böylece yaşamanın aslında bir sanat olduğunu anlatmaktadır.
Onun görüşüne göre mutsuz insan yoktur, mutlu olacağına inanmayan insan vardır ve insanları yorgun kılan yaşam değil, taşıdıkları maskeler ve inandıkları kalıplardır ve içsesi olan kendi nefsidir.
Uğur Koşar, “Her soru önce kendi cevabını doğurur...” sözleriyle insanların aradığı cevapların aslında kendi derinliklerinde mevcut olduğunu ifade etmektedir.
O, yaşam yolculuğunda insanların kendilerini keşfetmeleri ve kendi derinliklerinde bulunan mevcut cevaplara ulaşmaları adına; onları sadece düşündürmeye, idrake ulaşmalarına ve baktıklarından daha derine odaklanarak Allah’ın kendilerine sunduğu hediyeleri görmelerine-kucaklamalarına yardımcı olmaktadır.
• Kaderimi severim Yazan’dan ötürü.
• Yaşam geçmiş ile gelecek arasında açmış bir çiçektir; onu, sadece şimdiki anın içinde koklayabilirsin.
• Kendi hayatını yaşamıyorsan yaşadığın hayat senin değildir!
• İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları senin sesin fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.
• Senin dünyaya baktığın pencere kirli ise, benim renkli çiçeklerimi çamur görürsün.
• Önemli olan hayatın ne zaman son bulacağı değil, onu ne zaman hissederek yaşamaya başladığındır.
• Ben size mutlu olmayı değil, mutluluğa dönüşmeyi gösteriyorum.
• Allah kitaplarını, peygamberlerini insana göndermişken, cennetinin kapılarını ona açmışken ve sana bu kadar çok değer veriyorken; sen nasıl olur da kendine değer vermezsin?
• Sadece yaşamın gerçekliğine uyum sağla, ruhun ağlamaya ihtiyacı varsa ağla, gülmeye ihtiyacı varsa gül; her deneyimi yaşa, kontrol etme. Şayet kontrol edersen bütün enerjini dışarıya akıtmış olacaksın. Sessiz ol ve yaşamın akışını izle; tefekkürde kal, o akışta gelen her şey bir rahmettir.
Onun bu sözleri insanlara farkındal
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli